Kınama Disiplin Cezası Davasında Taraflar

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN

(DAVACI) :K2

VEKİLİ:Av. K2

KARŞI TARAF (DAVALI) :Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü/ANKARA

VEKİLLERİ:Av. K4 / Av. K3

Kınama Disiplin Cezası Davasında Mahkemeden Talep Edilen Husus

Ankara 10. İdare Mahkemesi’ncedavanın reddi yönündeverilen 18/09/2020 gün ve E:2019/2241, K:2020/1200 sayılı kararın; davacı vekili tarafından aynı isnada dayalı olarak kendisine daha önce “kınama” disiplin cezası verildiği ve Mahkemeye başvurması sonucu disiplin cezasının iptal edildiği ve soruşturma sürelerine uyulmadan aynı isnat ile ilgili olarak tekrar disiplin soruşturması açılmasının yasal dayanaktan yoksun olduğu, işlendiği tarihte suç olmayan fiil nedeniyle disiplin cezası verildiği, yürütülen soruşturmada usule uyulmadığı, bir alt ceza verilmeyerek idarece keyfi davranıldığıileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak talebin reddine karar verilmesi istenilmektedir.

Kınama Disiplin Cezası Davasında Mevzuat ve Yargılama Süreci

Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince, davacının duruşma istemi 2577 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek ve anılan Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, dava konusu işlem tarihinde Hacettepe Üniversitesinde profesör unvanlı olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, kendisine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Disiplin ve Ceza İşlerine İlişkin “Dokuzuncu Bölüm Madde 53 (3) ı bendine göre “Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak” suçunu içeren eylemde bulunduğu gerekçesi ile “Aylıktan veya ücretten kesme” disiplin cezası verilmesine yönelik davalı idare işlemininiptali istemiyle açılmıştır.

İdare mahkemesince, davacı hakkında, “etik dışı davranışları ile kendisinin küçük düşürülmeye çalışıldığı, mesleki onuruyla oynandığı iddialarıyla” X1 Üniversitesi’ndeki bir akademisyen tarafından şikayetçi olunması üzerine davalı idarece yapılan soruşturma sonucu hazırlanan raporda; “şikayete konu makalede, “geliş ve kabul ediliş” tarihlerinin farklı olması ile ilgili haksız olarak Doç. Dr. A.B.Ö’nün özel evrakta sahtecilik suçu işlediği, tez makalesinin bilimsel dosyasına eklenmesi hususunda manipüle edildiği, veriler ve yazar çıkarma ile ilgili etik ihlallerinin olduğu ayrıca Doç. Dr. A.B.Ö’nün ve doçentlik başvurusunda söz konusu makaleyi bilimsel dosyasına koymamış ise delil saklama yönünden değerlendirilmesi gibi ifadeler kullanmak suretiyle Prof. Dr. K5 ve Yrd. Doç. Dr. F.A. tarafından sürekli olarak şikayetlerde bulunulduğu, şikayetlerin ve şikayetlerde yer alan ithamların haksız, dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olduğu” belirtilerek, adı geçenlerin sabit bulunan fiilleri nedeniyle 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesinin b. fıkrasının 2/1. bendinde düzenlenen “Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak.” veya 3/ı. bendinde düzenlenen “Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak” disiplin suçlarını işledikleri sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmesi üzerine davacının 2547 sayılı yasanın 53/a maddesi uyarınca uyarma cezası ile tecziye edildiği, ancak açılan dava sonucunda bu cezanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 07.03.2019 tarih ve 2018/3779E. 2019/569K. sayılı kararı ile” … davacı tarafından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı yardımcı doçentlik kadrosuna atama başvurusunda Doç. Dr. A.B.Ö. hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ve diğer idari makamlara ihbar ve şikayet dilekçeleri verilmek ve anılan dilekçelerde ‘özel evrakta sahtecilik, manipüle etmek, etik ihlali ve delil saklamak’ şeklide ifadeler kullanılmakla birlikte yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacının kendisinin akademik atama ve yükseltmelere ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunma kapsamında olmayan bu fiil ve eylemlerin, 2547sayılı Yasanın 53. maddesinin birinci fıkrasının b bendinin 2/1 alt bendindeki “Akademik atama ve yükselmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak” hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla söz konusu fiillere verilecek disiplin cezası hükmünün davacıya isnat edilen eylemlere uygulanamayacağı kanaatine varıldığından …” gerekçeleriyle iptal edildiği ve anılan iptal kararı doğrultusunda 2547 sayılı Kanunu’nun 53/b/3/ı hükmü uyarınca ” aylıktan veya ücretten kesme” disiplin cezası uygulanmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, uyuşmazlık konusu olayda; davacının şikayetçi Doç. Dr. A.B.Ö.’nün ilan edilen Yardımcı Doçentlik kadrosuna atanması sürecinde mevzuatın öngördüğü herhangi bir görev veya yetkisinin bulunmadığı, buna karşın ilgili hakkında kendi inisiyatifi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na ve X1 Üniversitesi Rektörlüğü’ne ihbar ve şikayet dilekçeleri vermiş olduğu,anılan dilekçelerde şikayetçiye yönelik olarak kullanılan “özel evrakta sahtecilik, manipüle etmek, etik ihlali ve delil saklamak” şeklindeki ifadalerinsuçlayıcı ve şikayetçinin meslek onuruna zarar verici nitelikte olduğu, nitekim dilekçelerin verildiği mercilerden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca herhangi bir delil olmadığı ve yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı, Yükseköğretim Kurulunca da etik ihlalinin bulunmadığı yönünde kararlar verildiği, bu durumun davacının ilgili hakkındaki isnatlarının dayanaktan yoksun olduğunu gösterdiği, soruşturma sürecinin usulüne uygun olarak yürütüldüğü ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı doğrultusunda 2547 sayılı Yasanın 53/C maddesinin son fıkrasında belitilen zamanaşımı süresi içerisinde 2547 sayılı Kanunu’nun 53.maddesi b) fıkrası 3/ı bendi hükmü uyarınca “aylıktan veya ücretten kesme” disiplin cezası ile verilmesi yönünde tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dava konusu eylem tarihinde (7-22 Mayıs 2015) yürürlükte bulunan 2547 sayılı Kanunun 53. maddesinin (b) fıkrasında; “Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasaya dayanak çıkarılan ve 21.08.1982 tarih ve 17789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin ”Aylıktan Kesme”başlığını taşıyan 8. maddesinde; Aylıktan kesme disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımım yapmamak veya hor kullanmak, b) özürsüz olarak ençok iki gün göreve gelmemek, kısmi satüde bulunan öğretim üyesi İçin kesintisiz ençok sekiz saat devamsızlık göstermek, c) Devlete veya döner sermayeye ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak, d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak, e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek, f) Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, g) İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terketmek, h) Toplu müracaat veya şikâyet etmek, ı) Hizmet içinde taşıdığı resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, j) Bilimsel ihtisası ile ilgili olmayan yasaklanmış her türlü yayını görev mahallinde bulundurmak,k) Yetkili bulunmadığı halde, üniversite organlarında yapılan konuşmaları, alınan kararları, organ veya üyeler lehinde veya aleyhinde davranışlara yol açmak maksadıyla, resmi makamlar hariç organ dışına sızdırmak veya yaymak, l) Görevi sebebiyle bağlı olduğu herhangi bir teşebbüsten veya görev sebebiyle denetim altında bulunan herhangi bir kuruluştan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak mevzuat dışı herhangi bir menfaat sağlamaya teşebbüs etmek, m) Üniversite yöneticisinin emri veya izni ile asılmış, duyuruları, program ve benzerlerini koparmak, yırtmak, değiştirmek, karalamak veya kirletmek, n) Görevi gereği verilen belgelerde tahrifat yapmak, tahrif edilmiş belgeleri kullanmak veya başkanlarına kullandırmak, o) Üniversite ve bağlı birimlerin sınırları içinde herhangi bir yeri yetkili merciin izni olmadan hizmetin amaçları dışında kullanmak veya kullanılmasına yardımcı olmak, p) Devlete veya döner sermayeye ait motorlu taşıt araçlarım özel işlerde kullanmak, r) Çağrıldığı veya görevlendirildiği toplantılara kabul edilir bir ‘özürü olmaksızın katılmamak” olarak sayılmış bulunmaktadır.

Ancak, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 20/10/2017 tarih ve 30216 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin Kaldırılmasına Dair Yönetmelikle yürürlükten kaldırıldığı, bunun yanında Anayasa Mahkemesinin 2547 sayılı Kanunun 53. maddesine ilişkin 14.01.2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararı ile 10.04.2019 tarih ve E:2017/33, K:2019/20 sayılı iptal kararlarından sonra 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda 09.12.2016 ve 17.04.2020 tarihlerinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6764 ve 7243 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklikler neticesinde, anılan Kanunun 53. maddesinin (b) bendinde; “b. Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanlarına uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Öğretim elemanları dışında iş sözleşmesiyle çalışan personel 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ve iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesine tabidir. Memurlar hakkında ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır.” şeklinde hükme dönüştüğü, aynı bendin 3. fıkrasının ise; “Aylıktan veya ücretten kesme: Brüt aylıktan; veya ücretten bir defaya mahsus olmak üzere 1/30 ila 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır. Aylıktan veya ücretten kesme cezasını gerektiren fiiller şunlardır: a) Yükseköğretim üst kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarının organlarında yapılan konuşma ve alınan kararları, yetkili olmadığı halde organ veya üyelerinin aleyhinde davranışlara yol açmak maksadıyla dışarı yaymak. b) Kuruma ait araç, gereç, belge ve benzeri eşyayı görevin sona ermesine ve kurumca yazı ile istenmesine rağmen belirlenen süre içinde geri vermemek. c) Araştırma ve deneylerde, hayvanlara ve ekolojik dengeye zarar vermek. d) Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak. e) Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak. f) (Mülga:15/4/2020-7243/7 md.) g) Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırıp birden fazla sayıda yayımlayarak bu yayınları akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak. h) Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı hâlde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek.

ı) Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak. j) Hukuka aykırı olarak kurumun bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına kasten girmek veya orada kalmak. k) Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak. l) Kasıtlı olarak; görevi tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek. m) Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek. n) Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, bu yeri kullanmak veya kullandırmak. o) Yasaklanmış her türlü yayını basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya teşhir etmek.” şeklinde düzenlemeye dönüştüğü görülmüştür.

Kınama Disiplin Cezası Davasında Gerekçe

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında, “etik dışı davranışları ile kendisinin küçük düşürülmeye çalışıldığı, mesleki onuruyla oynandığı iddialarıyla” X1 Üniversitesi’ndeki bir akademisyen tarafından şikayetçi olması üzerine davalı idarece yapılan soruşturma sonucu hazırlanan raporda; ” şikayete konu makalede, “geliş ve kabul ediliş” tarihlerinin farklı olması ile ilgili haksız olarak Doç. Dr. A.B.Ö.’nün özel evrakta sahtecilik suçu işlediği, tez makalesinin bilimsel dosyasına eklenmesi hususunda manipüle edildiği, veriler ve yazar çıkarma ile ilgili etik ihlallerinin olduğu, ayrıca Doç. Dr. A.B.Ö.’nün ve doçentlik başvurusunda söz konusu makaleyi bilimsel dosyasına koymamış ise delil saklama yönünden değerlendirilmesi gibi ifadeler kullanmak suretiyle Prof. Dr. K5 ve Yrd. Doç. Dr. F.A. tarafından sürekli olarak şikayetlerde bulunulduğu, şikayetlerin ve şikayetlerde yer alan ithamların haksız, dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olduğu” belirtilerek, adı geçenlerin sabit bulunan fiilleri nedeniyle 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesinin b. fıkrasının 2/1. bendinde düzenlenen “Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak.” veya 3/ı. bendinde düzenlenen “Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak”disiplin suçlarını işledikleri sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmesi üzerine davacının 2547 sayılı yasanın 53/a maddesi uyarınca “uyarma” disiplin cezası ile tecziye edildiği söz konusu uyarma disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 17. İdare Mahkemesince 22.05.2018 tarih ve E:2017/1369,K:2018/1047 sayı ile davanın reddine karar verildiği, ancak, istinaf incelemesi sonucunda bu cezanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 07.03.2019 tarih ve 2018/3779E. 2019/569K. sayılı kararı ile “… davacı tarafından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı yardımcı doçentlik kadrosuna atama başvurusunda Doç. Dr. A.B. Ö. hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ve diğer idari makamlara ihbar ve şikayet dilekçeleri verilmek ve anılan dilekçelerde “özel evrakta sahtecilik, manipüle etmek, etik ihlali ve delil saklama” şeklinde ifadeler kullanılmakla birlikte yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacının kendisinin akademik atama ve yükseltmelere ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunma kapsamında olmayan bu fiil ve eylemlerin, 2547sayılı Yasanın 53. maddesinin birinci fıkrasının b bendinin 2/1 alt bendindeki “Akademik atama ve yükselmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak ” hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla söz konusu fiillere verilecek disiplin cezası hükmünün davacıya isnat edilen eylemlere uygulanamayacağı kanaatine varıldığından …” gerekçeleriyle iptal edildiği,söz konusu karar doğrultusunda, tekrar düzenlenen 08.07.2019 tarihli soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda Disiplin Kurulu’nun 29.07.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile davacıya 2547 sayılı Yasanın 53/b/3/1 maddesi hükmü uyarınca, “dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak” suçunu içeren eylemde bulunduğu gerekçesiyle “aylıktan veya ücretten kesme” disiplin cezası verildiği ve bu cezanın iptali istemiyle de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Bakılan uyuşmazlıkta, X1 Üniversitesi Tıp Fakültesinde uzman doktor olarak görev yapan A.B.Ö tarafından verilen 12.04.2016 ve 21.04.2016 tarihli dilekçeler ile davacı hakkında şikayette bulunulduğu, buna göre davacının, A.B.Ö’nün doçentlik sınav başvuru sonrasında tez makalesi ile ilgili olarak üniversitelerarası Kurul Başkanlığına ve Yükseköğretim Kurulu Etik Kurul Başkanlığına 05.05.2015 ve 22.05.2015 tarihlerinde iki kez ihbar dilekçesi verdiği ve bu dilekçelerde; basılı olmayan ve olan tez makalesinin geliş ve kabul ediliş tarihlerinin farklı olması ile ilgili “özel evrakta sahtecilik” ve etik ihlalinde bulunduğu yönünde ihbarda bulunulması neticesinde, disiplin soruşturması yapıldığı ve bu soruşturma sonucunda zikredilen eylemlerin gerçekleşmediği kanaatiyle “dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında” bulunmak disiplin suçundan dolayı “aylıktan veya ücretten kesme” disiplin cezası ile davacının cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, adı geçene isnat olunan eylem tarihinin dosya içeriğine göre söz konusu eylem tarihlerinde ise yukarıda bahsolunan ve halen mülga olan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin yürürlükte bulunduğu ve anılan yönetmelikte de “dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak” fiilinin disiplin suçu olarak düzenlenmediği, bahse konu fiilin “aylıktan veya ücretten kesme” disiplin cezasını gerektirmesi şeklindeki düzenlemenin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesinde 09.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6764 sayılı Kanunun 26. maddesi ile getirildiği anlaşılmış olup, bu durumda eylem tarihinde suç olmayan bir fiilden dolayı davacıya “aylıktan ve ücretten kesme” şeklinde disiplin cezası verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde, sebep unsuru yönünden hukuka uyarlık ve aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise, hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına;dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan mahkeme ve istinaf safhasına ait toplam 722,85 TL yargılama giderinin ve işbu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca duruşmalı olarak takip edilen davalar için belirlenen 3,110,00 TL vekalet ücretinin davalı idarece davacıya verilmesine; artan tebligat avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrası gereğince diğer kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere,09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap