YARGITAY 13. Hukuk Dairesi
ESAS: 2012/14502
KARAR: 2012/21505

BANKANIN ALDIĞI İPOTEĞİN FEKKİ ÜCRETİNİN HAKSIZ OLDUĞU

Banka vekili avukat ile S… vekili avukat … aralarındaki dava hakkında …3. Asliye Hukuk Mahkemesinden (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 13.03.2012 gün ve 2011/65 2012/64 sayılı hükmün davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.

K A R A R

Davacı, davalı tarafından …Tüketici Sorunları Hakem heyetine başvuruda bulunarak kredi sözleşmesi nedeniyle tahsil edilen 300 TL ipoteğin fekki ücreti ve 45 TL hesap işletim ücretinin iadesinin talep edildiğini, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından şikayetin haklılığına karar verildiğini ancak; ipoteğin fekki ve hesap işletim ücretinin alınmasının yasal olduğu belirtilerek Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22/5. maddesi gereğince 2012 yılı için değeri 1.161,67 TL nin altında kalan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin verecekleri kararlar tarafları bağlar. Taraflar bu kararlara karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına karşı yapılan itiraz üzerine Tüketici Mahkemesinin vereceği karar kesindir. Değeri 2012 yılı için 1.161,67 TL ve üstündeki uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin verecekleri kararlar Tüketici Mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir hükmünü getirmiştir.

Somut uyuşmazlıkta davacı söz konusu davayı Tüketici Hakem Heyetinin Kararının iptali istemiyle açmıştır. Uyuşmazlık konusu dava değeri 345 TL olup yukarıda açıklanan parasal sınırın altında kaldığından 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22/5. maddesi gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar 2012/14502-21505 itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C

YARGITAY 

13.HUKUK DAİRESİ 

Esas No : 2011 / 3576 

Karar No : 2011 / 10221 

Karar Tarih : 27/06/2011 

ÖZET : HEMEN BELİRTMEK GEREKİR Kİ, DAVALI BANKA, SADECE KREDİNİN VERİLMESİ İÇİN ZORUNLU OLAN MASRAFLARI TÜKETİCİDEN İSTEYEBİLİR. KREDİ VERİLMESİ İÇİN GEREKEN ZORUNLU MASRAFLARIN NELER OLDUĞU KONUSUNDA İSPAT YÜKÜ İSE DAVALI BANKAYA AİTTİR. AKSİ HALDE, DİĞER ÜCRET VE MASRAFLAR BAŞLIĞI ALTINDA MAKTUEN BELİRLENEN BİR MİKTARIN TÜKETİCİDEN ALINACAĞINA DAİR HÜKMÜN YUKARIDA AÇIKLANAN YASA VE YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ KARŞISINDA HAKSIZ ŞART OLDUĞUNUN KABULÜ GEREKİR.

DAVA : Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, Davalı bankadan konut kredisi aldığını, bu esnada dosya masrafı ve ipotek ücreti adı altında 1645 TL ücret tahsil edildiğini, bunların sözleşmede yer alsalar dahi haksız şart olduğunu, hakem heyeti kararı ile bu paranın iadesine karar verildiğini ancak ödeme yapılmadığını belirterek, 1645 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı; davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne, 1.645,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı eldeki davada, davalı banka tarafından konut kredisi verildiği esnada dosya masrafı ve ipotek ücreti adı altında kendisinden 1645 TL ücret tahsil edildiğini, bunun haksız olarak kendisinden alındığını belirterek bu bedelin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise alınan bedelin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir…” hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen 10.02.2010 tarihli Konut Kredisi Sözleşmesinin 6. maddesinde, “Müşteri işbu sözleşme hükümleri çerçevesinde kullandırılan kredi dolayısıyla, ödenmesi gereken her türlü vergi, resim, harç, sigorta primi, operasyon masrafını.. . B. A.’ya ödemekle yükümlü olduğunu kabul ve taahhüt eder” hükmü mevcuttur. Ancak, bu ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı banka, sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilir. Kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya aittir. Aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir. Öyle olunca, mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu masrafların neler olduğunun ve miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte belirtilen nedenler ile davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Tüketici Hakem Heyeti Kararları

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap