Uygulamada en çok karşılaşılan ve davalara konu edilen planlar; Çevre düzeni planları ve İmar planlarıdır.

Çevre düzeni planı; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 5. maddesinde tanımlanmış olup söz konusu maddeye göre çevre düzeni planı; varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve stratejilerine uygun olarak yerleşim, gelişme alanları ve sektörlere ilişkin alt ölçek planlarını yönlendiren genel arazi kullanım kararları çerçevesinde ilke ve kriterleri belirleyen, bölge, havza veya il bütününde hazırlanan, plan hükümleri ve raporuyla bir bütün olan plandır.

Yine Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 4. maddesinde; Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan plan olarak tanımlanmıştır.

 Çevre düzeni planları bölge, havza veya il düzeyinde 1/50.000 veya 1/100.000 ölçeklerinde hazırlanır ve Nazım ve uygulama imar planlarını bağlayıcı ve yönlendiricidir. Arazi kullanım kararlarını genel hatlarıyla belirler, üzerinden ölçü alınarak uygulamaya geçilemez.   Yani, bu planlar, bölgesel nitelikte genel arazi kullanım kararları getirmekte olup stratejik bir plan olması nedeniyle sadece fiziki kullanım kararları içermez. Dolayısıyla, çevre düzeni planları ile getirilen arazi kullanım kararlarının, bu planlara dayanılarak yapılacak olan alt ölçekli planlarda öngörülen ve parsel bazında fiziki kullanım durumunu belirleyen arazi kullanım kararlarından farklılık arz ettiği kuşkusuzdur.

Çevre düzeni planı Plan Paftaları, Plan Uygulama Hükümleri ve Plan Açıklama Raporu’ndan oluşan bir bütündür ve bu belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir

Mevzuat düzenlemeleri göz önüne alındığında çevre düzeni planlarının hazırlanmasının zorunlu tutulmadığı görülmektedir. Zira İmar Kanunu’nun 5. Maddesinde düzenlenen Nazım İmar Planı’nın tanımı yapılırken “…varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine…” ifadesi kullanılmıştır. Yine bu maddeden, çevre düzeni planlarının kademe sıralamasında nazım ve uygulama imar planlarından önce gelmekte olduğunu da anlamaktayız. Keza planlara hakim olan ilkelerden hiyerarşi ilkesinin de bir gereğidir bu.

Üst ölçekli planlardan olan çevre düzeni planlarını yapmak görevi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aittir.

Çevre düzeni planlarını hazırlarken uyulması gereken ilke ve kurallar Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 19. maddesi’nde düzenlenmiştir.

Çevre düzeni planları hazırlanırken; Varsa mekânsal strateji planlarına uygunluğun sağlanması, Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının mekânsal kararları etkileyecek nitelikteki bölge planı, strateji planı ve belgesi, sektörel yatırım kararlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi, Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi, Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi, Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması, Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirilecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi, Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması, İmar planlarına esas olacak şematik ve grafik dil kullanılarak arazi kullanım kararları ile koruma ve gelişmenin sağlanması, Afet tehlikelerine ilişkin mevcut raporlar ve jeolojik etütler dikkate alınarak afet risklerini azaltıcı önerilerin dikkate alınması esastır.

Yine aynı Yönetmeliğin 20. maddesi’nde de çevre düzeni planlarında revizyon ve değişiklik yapılması hususları düzenlenmiştir.

Çevre düzeni planı revizyonu;

Çevre düzeni planının ihtiyaca cevap vermediği hallerde veya planın vizyonu, amacı, hedefleri, stratejileri, ilke ve politikaları açısından plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü etkilemesi halinde çevre düzeni planı bütününde revizyon yapılır.

Nüfusun yerleşim ihtiyaçlarının karşılanamaması, Planın temel strateji ve politikalarını değiştirecek bölgesel ölçekli yatırımların ortaya çıkması, Yeni verilere bağlı olarak, sonradan ortaya çıkabilecek ve bölgesel etkiye yol açabilecek arazi kullanım taleplerinin oluşması, Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerde değişiklik olması durumunda yapılır.

Çevre düzeni planı değişikliği;

 Çevre düzeni planı ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğü bozmayacak nitelikte, plan değişikliği yapılabilir.

Çevre düzeni planı değişikliklerinde; Kamu yatırımlarına, Çevrenin korunmasına, Çevre kirliliğinin önlenmesine, Planın uygulanmasında karşılaşılan güçlükler ve maddi hataların giderilmesine, Değişen verilere bağlı olarak planın güncellenmesine, dair yeterli, geçerli ve gerekçeleri açık olan, altyapı etkilerini değerlendiren raporu içeren teklif ve talepler; idarece planın temel hedef, ilke, strateji ve politikaları kapsamında teknik ve yasal çerçevede değerlendirmeye alınarak sonuçlandırılır.

Çevre düzeni planlarının ilan edilmesi zorunludur ve askı süresi 30 gündür. Çevre düzeni planlarına itirazlar, otuz günlük ilan süresi içinde ilgili idareye yapılır ve itirazlar idarece değerlendirilir. İdarenin karar merciince itirazların reddedilmesi halinde, planlar başkaca bir onay işlemine gerek kalmaksızın red kararı tarihinde kesinleşir. İtiraz olmaması halinde planlar askı süresinin sonunda kesinleşir. İtirazların değerlendirilmesi sonucunda çevre düzeni planında yapılması gerekli ve uygun görülen düzenlemeler yapılarak değişiklik yapılan kısımları için yeniden ilan süreci işletilir.

 Çevre düzeni planları ilgili karar mercilerince onaylandığı tarihte yürürlüğe girer. Ancak çevre düzeni planlarının kesinleşmeyen kısımlarında imar planları onaylanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap