Davacı hakkında verilen mahkumiyet kararı sonrası Cezaevindeki infaz süreci tamamlanmış , Koşullu Salıverme ile serbest bırakılmıştır. Bu aşamada Yargılama süreci içerisinde konulan Yurt Dışı Çıkış Yasağı da Yargıtay’ın dosyayı onaması ile tüm adli Kontrol tedbirleri ile beraber kalkmıştır.

İlgili Nüfus Müdürlüğünce  konulan tahdit CEZANIN TÜMÜYLE İNFAZ EDİLMEDİĞİ gerekçesiyle kaldırılmamış Edirne İdare Mahkemesinde bu işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Açılan davada Yerel Mahkemece YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı verilmiştir. İlgili Karar Ekte sunulmuştur.

EDİRNE İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO                                             : 2021/1783

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI

İSTEYEN (DAVACI)                              : ….

KARŞI TARAF (DAVALI)                      : KIRKLARELİ VALİLİĞİ /KIRKLARELİ

VEKİLİ                                                  : AV. ZEYNEP ACAR (AYNI ADRESTE)

İSTEMİN ÖZETİ                             : Davacı tarafından, pasaportuna konulan idari tedbir şerhinin kaldırılması talebinin reddine dair Kırklareli Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nün 04.10.2021 tarih ve 10726 sayılı işleminin; FETÖ üyeliği nedeniyle ceza aldığı, cezasını çektiği, ceza mahkemesi tarafından yurt dışı yasağının kaldırıldığı, Anayasa hükümlerine aykırı hareket edildiği ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ           : İlgili Komisyon tarafından, davacının halen tutuklu olarak cezaevinde bulunduğu, bu nedenle tahdit kararının devam ettiğinin belirtildiği, tahdit kararının kalktığına dair yazı gelmediği, işlemin yerinde olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Edirne İdare Mahkemesi’nce, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında işin gereği görüşüldü:

Dava; davacı tarafından, pasaportuna konulan idari tedbir şerhinin kaldırılması talebinin reddine dair Kırklareli Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nün 04.10.2021 tarih ve 10726 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

29.10.2016 tarihi 29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1.maddesinde; “1-Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir. 2- Birinci fıkra gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; bunların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Bunların silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamazlar. Bu kişiler hakkında bakanlıkları ve kurumlarınca ilgili pasaport birimine derhal bildirimde bulunulur. Bu bildirim üzerine pasaport birimlerince

pasaportlar iptal edilir. 3-Birinci fıkra kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar, varsa uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamazlar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamazlar.” şeklinde düzenlenmiştir

“Yürütülen soruşturmalarda alınacak tedbirler” başlıklı 5. Maddesinde ise, “(1) Millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenler, işlemi yapan kurum ve kuruluşlarca ilgili pasaport birimine derhal bildirilir. Bu bildirim üzerine ilgili pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilebilir.(2) Birinci fıkraya göre ilgili pasaport birimine isimleri bildirilen kişilerin eşlerine ait pasaportlar da genel güvenlik açısından mahzurlu görülmesi halinde aynı tarihte İçişleri Bakanlığınca iptal edilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlığını taşıyan 13.maddesi “Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî egemenliğinin, Cumhuriyetin, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlâkın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz. Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidir” şeklinde düzenlenmiştir.

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının “Yerleşme ve seyahat hürriyeti” başlıklı 23.Maddesinde; “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlemesini önlemek; amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkında yoksun bırakılamaz.” hükümlerini amirdir.

Dosyanın İncelenmesinden, davacının, FETÖ üyeliği nedeniyle yargılandığı, Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin E:2017/293 sayılı dosyasından 6 yıl 3 ay ceza aldığı ve cezasını tamamladığı, bu nedenle pasaportuna konulan idari tedbir şerhinin kaldırılmasını talep ettiği, talebinin reddi üzerine görülen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta,     davacının    FETÖ     üyeliği    nedeniyle   Kırklareli     2.    Ağır    Ceza Mahkemesi’nin E:2017/293 sayılı dosyasından görülen dava sonucu verilen 6 yıl 3 ay cezasının kesinleştiği, davacının Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki açık cezaevi süresini tamamladığı ve 04.09.2021 tarihinde salıverildiği, denetim süresinin başladığı, (Dosyada mübrez Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun 24.03.2021  tarih 2021/1147 sayılı yazısında davacının, 5275 sayılı Kanun’a göre tahliye tarihinin 03.03.2022, hak ederek tahliye tarihinin ise 24.09.2023 olduğu belirtilmiştir.), Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin (E:2017/293) 06.05.2021 tarihli yazısı ile; “Kırklareli Sulh Ceza Hakimliği’nce (16.03.2017 tarih, 2017/83 sorgu sayılı kararı ile CMK’nın 109/3-a bendi gereğince) verilen yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbirinin, kararın kesinleşmesi sebebiyle kaldırılmasının” talep edildiği, dosyada mübrez Kırklareli Valiliği Pasaport İdari Karar İşlemleri Komisyonu’nun 16.06.2021 tarih, 2021/27 sayılı kararı ile Kırklareli 2. Ağır

Ceza Mahkemesi kararının (E:2017/293) 07.02.2019 tarihinde kesinleştiğinden idari karar kaydının devam etmesine karar verildiği, Mahkememizce ilgili idarelerden davacının yurt dışına çıkışının genel güvenlik bakımından sakıncalı olduğuna ilişkin somut bilgi ve belgeler var ise gönderilmesinin istenilmesine, adli yargı mercilerince verilmiş başkaca bir pasaport tedbiri kararı olup olup olmadığının sorulmasına karar verildiği, gelen cevabi yazılarda; davacının denetim süresinin devam ettiği hususunun belirtildiği, sorulan diğer hususlarla ilgili herhangi bir bilgi veya belge sunulmadığı görülmektedir.

Bu durumda, davacının cezaevi sürecini tamamladığı, Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Kırklareli Sulh Ceza Hakimliği’nce verilen yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbirinin kaldırılmasının talep edildiği, her ne kadar denetim süresi tamamlanmasa da ilgili idarelerce davacının yurt dışına çıkışının genel güvenlik bakımından sakıncalı olduğuna ilişkin somut bilgi ve belgeler sunulamadığı, davacı hakkında adli yargı mercilerince verilmiş başkaca bir pasaport tedbiri kararına da rastlanmadığı, dolayısıyla davacının pasaportuna konulan idari tedbir şerhinin kaldırılması talebinin reddine dair tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, dava konusu işlem nedeniyle davacı açısından telafisi güç veya imkansız zararlar oluşabileceği de tabiidir.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap