K A R A R

Şüpheliler :

1-_K1 – X1 Üniversitesi X2 Fakültesi X3 Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

2- K2 – AynıAnabilim Dalında Öğretim Üyesi

3- K3 – Aynı Fakültede Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Suçları :

1- Şikayetçilerden K4’un annesi, K5’un eşi olan ve kanama ve böbrek ağrısı yakınmasıyla X1 Atatürk Devlet Hastanesinden X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine sevk edilip burada hidronefroz ve böbrek taşı sebebiyle tedavi edilen K6’un rahim ağzı kanserini teşhis edememek, hastalığının teşhis ve tedavisinde dikkatsizlik ve özensizlik göstererek adı geçene yanlış tanılarla hatalı tedaviler uygulamak, böylece hastalığın ileri evrede teşhis edilmesine, tedavisinde geç kalınmasına, iyileşememesine, bu suretle ölümüne neden olmak.

2- Şikayetçilerin K6’a ait epikrizleri talep etmeleri üzerine bunları yırtıp yok ederek yenileriyle değiştirmek suretiyle resmi belgede sahtecilik yapmak.

İncelenen Karar :X1 Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Kurulun 7.8.2020 tarih ve 4 sayılı men-i muhakeme kararı.

X1 Üniversitesi Rektörlüğünün 26.10.2020 tarih ve 17432 sayılı yazısı ekinde gönderilen soruşturma dosyası ile yukarıda belirtilen Kurul kararı, Tetkik Hakimi K7’nin açıklamaları dinlenildikten sonra, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca incelendi;

Gereği Görüşülüp Düşünüldü :

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinin (c) bendi uyarınca görevlendirilen soruşturmacının öncelikle suç konusu eylemleri belirlemesi, bu bağlamda şikayetçinin, şüphelilerin ve varsa suç konusu eylemlerde tanıklığı bulunan kişilerin ifadelerine başvurması, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırması, şikayet dilekçesinden başlayarak yaptığı soruşturmada elde edilen tüm bilgi ve belgeleri değerlendirerek hazırlayacağı fezlekede gerekçesini belirtmek suretiyle ulaştığı kanaate göre, suçlarla illiyet bağı tespit edilemeyen veya eylemleri suç oluşturmayan şüpheliler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, suçlarla illiyet bağı olmayan sonradan illiyet bağı kesilen veya soruşturma şartı bulunmayan şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına, atılı suçları işledikleri şüphesi bulunanlar hakkında lüzum-u muhakemelerine, atılı suçları işlemedikleri kanaatine varılanlar hakkında ise men-i muhakemelerine karar verilmesi gerektiği yolunda öneri getirmesi, tüm bilgi ve belgelerin bulunduğu soruşturma dosyasını fezleke ile birlikte soruşturma emri veren makama teslim etmesi, 2547 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi gereğince oluşturulacak yetkili kurulun da, iddia konusu suçların şüphelilerle illiyet bağını irdelemek suretiyle gerekçeleriyle birlikte şüpheliler hakkında yukarıda belirtilen türlerde kararlar vermesi gerekmektedir.

7201 sayılı Tebligat Kanununun “Vekile ve kanuni mümessile tebligat” başlıklı 11 inci maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, Kanunun “Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası” başlıklı 17 nci maddesinde, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlerin, o yerde bulunmadıkları takdirde tebligatın aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, aynı Kanunun “Tebliğ mazbatası” başlıklı 23 üncü maddesinde ise, tebliğin bir mazbata ile tevsik edileceği, bu mazbatanın; 1- Tebliği çıkaran merciin adını, 2- Tebliği isteyen tarafın adını, soyadını ve adresini, 3- Tebliğ olunacak şahsın adını, soyadını ve adresini, 4- Tebliğin mevzuunu, 5- Tebliğin kime yapıldığını ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kimsenin adını, soyadını, adresini ve 22 nci madde gereğince tebellüğe ehil olduğunu, 6- Tebliğin nerede ve ne zaman yapıldığını, 7- 21 inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığını, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebi, 8- Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydı, 9- Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, K6’un halsizlik ve yorgunluk yakınmasıyla 25.12.2015 tarihinde X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hipertansiyon Polikliniğine başvurduğu, ultrason tetkikinde sol böbreğinde şüpheli taş görünümü ve birinci derecede büyüme olduğu tespit edilerek tomografi çekilmesi önerisiyle hastanın evine gönderildiği, yan ağrısı şikayetiyle X1 Atatürk Devlet Hastanesi X3 Bölümüne başvuran hastanın tomografisinde sol üreterde dilatasyon ve üreter taşı tespit edilmesi üzerine 24.1.2016 tarihinde hastaya üreterorenoskopi uygulandığı, ancak üreterden geçiş sağlanamadığı, bunun üzerine yeterli teknik donanım ve tıbbi ekipman bulunmadığı gerekçesiyle hastanın böbreğine müdahale edilmek üzere (nefrostomi ve double J tüpü takılması için) X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine sevk edildiği, 26.1.2016 tarihinde X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Acil Servisine başvuran hastanın hidronefroz tanısıyla X3 Servisine yatışının yapıldığı, sol böbrekte böbrek kaybına sebep olacak derecede büyüme olduğu ve böbrek çıkışını daraltan taş bulunduğu tespit edilen hastaya 28.1.2016 tarihinde Girişimsel Radyoloji Bölümü doktorları tarafından perkütan nefrostomi yapıldığı, ayrıca üreterdeki taşın çıkartılması için hastanın idrar kanalına tüp takılmaya çalışıldığı, ancak bu işlemin başarılı olmadığı, hastanın ilerleyen tarihlerde yüksek ateş nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları doktorlarınca konsülte edildiği, üriner sistem enfeksiyonu teşhisi konulan hastaya antibiyotik tedavisi uygulandığı, bu doktorların önerisiyle enfeksiyon kaynağı olabileceği düşünülen hastadaki nefrostominin çıkartıldığı, enfeksiyonun azalması üzerine nefrostominin yeniden takıldığı, 3.2.2016 tarihinde kronik Hepatit B hastalığı nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Doktorlarınca muayene edilen hastaya yapılan hepatobilier-karaciğer USG’de solid veya kistik kitleye rastlanmadığı, endometrial kavitede minimal mai ve rahim içi aracın düşük yerleşimli olduğunun tespit edilmesi üzerine 15.2.2016 tarihinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü doktorlarınca bu durumun değerlendirilmesinin istenildiği, diğer taraftan, hastanın X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine başvurmadan önce Bolu X4 Üniversitesi X2 Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı K8 tarafından rahim ağzı kanseri şüphesiyle hastaya 26.10.2015 ve 12.1.2016 tarihlerinde iki kez smear testi yapıldığı, her iki testte de sonucun negatif olduğu, ancak adı geçen doktor tarafından başka yerlerde sınıflanmış enfeksiyon hastalığı, rahim içi doğum kontrol aletinin mekanik komplikasyonu, pelvik perianel ağrı ve vulva vajina kandidiazisi tanıları ile enflamasyonun tedavisinden sonra smearin tekrar kontrol edilmesinin önerildiği, hastanın X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi X3 Bölümünde böbrek tıkanıklığı nedeniyle tedavi gördüğü dönemde 11.4.2016 tarihinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı K8 tarafından yeniden smear testi yapıldığı, 20.4.2016 tarihindeki endometrial küretaj sonucuna göre non-keratinize skuamoz hücreli karsinom patolojik tanısı konulan hastanın bu durumu hakkında şüphelilerin telefonla bilgilendirildiği, ertesi gün rapor sonucu ulaştırılan şüphelilerin 21.4.2016 tarihinde hasta için Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünden konsültasyon istedikleri, aynı gün yapılan konsültasyonda, hastanın vajen üst 2/3’ünün ve parametriumun tutulmuş olduğu ileri evre rahim ağzı kanseri nedeniyle hastadan toraks BT, tüm abdomen MR istenmesi ve hastanın radyoterapi ve kemoterapi tedavisinin düzenlenebileceği ileri bir merkeze yönlendirilmesi yolunda görüş bildirildiği, bu öneri doğrultusunda toraks BT ve abdomen MR istenen hastanın genel durumu iyi, vital bulguları stabil halde üriner sistem bozuklukları, hidronefroz, karışık anksiyete depresif bozukluk, rahim ağzı kanseri tanılarıyla kemoterapi ve radyoterapi yapılabilecek bir merkeze sevk edilmesi önerisiyle 22.4.2016 tarihinde taburcu edildiği, daha sonra Hacettepe Üniversitesi ve X5 Üniversitesi Hastanelerinde tedavisine başlanılan hastanın durumu ağırlaşarak 16.2.2017 tarihinde Hacettepe Üniversitesi X2 Fakültesi Hastanesinde vefat ettiği, erken teşhis durumunda rahim ağzı kanserinin tedavisinin yüksek oranda başarılı olduğu, ancak X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde sürekli tedavi gören hastanın sağlık durumuyla gereği gibi ilgilenilmediği, bu hastalığın teşhis edilemediği, yanlış tanı ve tedavilerle rahim ağzı kanserinin ilerlemesine, durumunun ağırlaşmasına ve ölümüne neden olunduğu, hastaya ait epikrizlerin de yırtılıp yok edildiği, yeni düzenlenen epikrizlerle değiştirildiği iddiaları üzerine X1 Üniversitesi Rektörlüğünce başlatılan soruşturmada, K6’un takip ve tedavisine katılan, bu konuda talimat veren ve yönlendirmede bulunan tüm doktorların ismen ve görev unvanlarıyla belirlenerek şüpheli sıfatıyla soruşturma kapsamına alınmadıkları, öte yandan, objektifliğe ve soruşturma usulüne aykırı olarak Bolu X4 Üniversitesi X2 Fakültesi Öğretim Üyelerinden iki ayrı bilirkişi raporu temin edildiği, oysa hastanın rahim ağzı kanseri tarama testlerinin yapıldığı Bolu X4 Üniversitesi X2 Fakültesi Öğretim Üyelerinden bilirkişi raporu alınmasının raporun objektifliği ve tarafsızlığı hususunda tereddüt oluşturduğu gibi söz konusu raporun en az üç öğretim üyesinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden ortak bir rapor şeklinde alınmasının gerektiği, kaldı ki, 13.1.2019 tarihli rapor ile tek hekimden alınan 7.4.2020 tarihli Radyoloji uzmanı görüşünün iddiaları aydınlatmaktan uzak, iddiaları açıklığa kavuşturan yeterli bilgi içermediği, eksik inceleme sonucu düzenlenen fezleke dikkate alınarak şüphelilerin men-i muhakemelerine karar verildiği görülmüştür.

Bu durumda, soruşturmada öncelikle şüphelilerle ilgili eksiklikler giderilerek isnat edilen suçla illiyet bağı olan tüm doktorların şüpheli sıfatıyla soruşturmaya dahil edilmeleri, K6’a ait X1 Atatürk Devlet Hastanesindeki, Bolu X4 Üniversitesi X2 Fakültesi Hastanesi, X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi ile daha sonra tedavisine devam edilen X5 Üniversitesi X2 Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi X2 Fakültesi Hastanelerindeki hastaya ait tüm tetkikler, görüntülemeler, bilgi ve belgeler ile hasta dosyaları eksiksiz temin edilerek bütün bilgi ve belgeler birlikte gönderilmek suretiyle X1, Bolu X4, Hacettepe ve X5 Üniversiteleri dışında başka bir üniversitede görevli ve bu üniversite rektörlüğünce atanacak ikisi Jinekolojik Onkoloji, birisi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, birisi X3, birisi de birişimsel Radyoloji uzmanı en az beş öğretim üyesinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, rahim ağzı kanseri teşhisi konulmadan önce X1 Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine yaptığı başvurularda, hastaya hangi teşhislerle hangi tedavilerin uygulandığı, kanser ihtimalinin araştırılması yönünde tetkik, inceleme yapılıp yapılmadığı, hastanın o tarihlerdeki şikayetlerinin kanser ihtimalini akla getirmesinin gerekip gerekmediği, hastaya kanser teşhisi konulmasında geç kalınıp kalınmadığı, kalındıysa bu duruma şüphelilerin ihmal, hata ya da kusurlarının neden olup olmadığı, kanser hastalığı teşhis edilir edilmez acilen gerekli tedavinin uygulanıp uygulanmadığı, 20.4.2016 tarihli pozitif smear testi sonucuna kadar hastanın şüpheliler tarafından yapılan muayenesinde tetkiklerinde, sonuçların değerlendirilmesinde ve rahim ağzı kanserinin teşhis ve tedavisinde eksiklik, hata, kusur, dikkatsizlik ve özensizlik gösterilip gösterilmediği, hastalığın teşhis edildiği zaman dikkate alınarak rahim ağzı kanserinin şüpheliler tarafından erken evrede teşhisinin mümkün olup olmadığı, ilk başvurusunda rahim kanseri şüphesi doğuracak bulgu, tetkik, görüntüleme bulunup bulunmadığı, K6’un kanser hastalığının ilerlemesine neden olunup olunmayacağı, hastalığın geç teşhis ve tedavisinin hastalığın tedavisini imkansız hale getirip getirmediği, hastanın diğer sağlık sorunlarının hastanın sağlık durumunu nasıl etkilediği, vefatına yol açıp açmadığı hususlarını ayrıntılı olarak açıklayan bilirkişi raporu temin edilmesi suretiyle yeniden soruşturma yapılarak usulüne uygun bir soruşturma raporu düzenlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Diğer taraftan, Yetkili Kurulun 7.8.2020 tarih ve 4 sayılı men-i muhakeme kararının şikayetçi K5’a tebliğ edildiğini göstermek amacıyla dosyaya eklenen 24.9.2020 tarihli alındı belgesinde, adı geçenden farklı bir şahsa tebligat yapıldığının görüldüğü, söz konusu evrakı tebliğ alan K10’un kim olduğu belli olmadığı gibi bu kişinin evrakı tebellüğe ehil olup olmadığının da belirsiz olduğu, ayrıca söz konusu kararın adı geçenin vekili Av. K9’a da tebliğ edilmediği, oysa men-i muhakeme kararının şikayetçilere, lüzum-u muhakeme kararlarının haklarında lüzum-u muhakeme kararı verilenlere tebliğinin zorunlu olduğu, bu nedenle Daire kararımız üzerine yeniden verilecek Yetkili Kurul kararının hem şikayetçilere hem şüphelilere mevzuata uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, eksik incelemeye dayalı olarak düzenlenen soruşturma raporu esas alınarak verilen şüphelilerin men-i muhakemelerine ilişkin X1 Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Yetkili Kurulun 7.8.2020 tarih ve 4 sayılı kararının bozulmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler tamamlanmak suretiyle yeniden yapılacak soruşturma üzerine düzenlenecek fezleke üzerine Yetkili Kurulca yeni bir karar verilmesi, verilecek kararın türüne göre şüphelilere ve şikayetçiler K4, K5 ve vekili Av. K9’a 7201 sayılı Tebligat Kanununda ve ilgili Yönetmelikte gösterilen usule uygun olarak gerekli bildirimler yapıldıktan sonra bildirim alındıları ile birlikte Yasa gereği veya itiraz edilmesi halinde itiraz dilekçesi de eklenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın karar ekli olarak X1 Üniversitesi Rektörlüğüne iadesine 15.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Danıştay 1. Daire, E. 2020/1776 K. 2020/1667 T. 15.12.2020

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap