Disiplin SoruşturmasıYÖK Başkanı Her Zaman Doğrudan Disiplin Soruşturması Açabilir mi?

2547 sayılı Kanun 53.maddesinde yükseköğretim elemanlarının disiplin cezalarını ve bu cezaların usulü ile ilgili konuları düzenlemektedir. Anayasa Mahkemesi’nin çalışma kapsamında incelenecek olan kararında 2547 sayılı Kanun m.53/Ç-e’nin ilk cümlesinin iptali söz konusudur. Resmî Gazete Tarih- Sayısı: 17/7/2019-30834 olan bu karara istinaden ilgili maddenin ilk cümlesi artık uygulama alanı bulamayacaktır. Okuduğunuz çalışma kapsamında da bu kararın kısa özeti ve değerlendirmesi yer alacaktır.

Kararın Özeti

Kararın Özeti

Kararın Özeti

Söz konusu kararda birçok iptal hükmü bulunmakla beraber bu alan kapsamında 2547 sayılı Kanun’un m.53/Ç-e’nin iptal edilmeden önceki ilk cümlesi şöyledir: Aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden ve kamu görevinden çıkarma cezaları gerektiren fiillerle ilgili olarak öğretim elemanları hakkında Yükseköğretim Kurulu Başkanı disiplin amiri sıfatıyla doğrudan soruşturma açabilir. 

Cümlenin de ifade ettiği gibi Ç bendiyle gelen ek maddenin bu hükmü bazı disiplin cezalarına konu fiiller bakımından Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanının öğretim elemanlarının disiplin amiri konumuna getirildiği ve anılan sıfatla öğretim elemanları hakkında doğrudan soruşturma açabilme yetkisinin tanındığı anlaşılmaktadır. İptal davasının dilekçesinde de bu hususun üniversitelerin özerk yapısına zarar verdiği, üniversite çalışanlarına yönelik keyfî soruşturma açılmasına imkân tanıdığı, YÖK’ün akademik personel üzerinde doğrudan baskı oluşturmasına yol açtığı iddia edilmiştir. Dolayısıyla bu hükmün Anayasa’nın Yükseköğretim Kurumları başlıklı 130.maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 

Anayasa Mahkemesi anayasaya aykırılık sonucunu incelerken Anayasa’nın 131.maddeesinde düzenlenen Yükseköğretim Kurulu’nun görevlerini değerlendirmiştir. Kararın 75.başlığına göre YÖK’ün getiriliş amacı yükseköğretim sisteminde eşgüdümü sağlamaktır. Bu amaç elbette ki denetim yetkisini içermektedir fakat bu denetimin planlama ve iş birliğine yönelik olması gerekir. Diğer bir ifadeyle bu denetim yetkisi Yükseköğretim Kurulu tarafından üniversiteler üzerinde hiyerarşik üstünlüğe yol açacak şekilde kullanılmamalıdır. 

İptale konu olan cümle hükmü Yükseköğretim Kurulu Başkanı’na yükseköğretim elemanlarına yönelik doğrudan soruşturma açma hakkı tanımaktadır. Bu da adeta Yükseköğretim Kurulu’nun gücünü üniversiteler üzerinde hiyerarşik bir üstünlüğe kadar genişletmektedir. Dolayısıyla üniversitedeki akademik kaygılar artacak ve öğretim elemanları tedirginlik sahibi olduklarından üniversitenin özerk ve bilimsel amaç ağırlıklı yönü zarar görecektir.

2547 sayılı Kanun m.53/Ç-e’nin ilk cümlesi bu sebeplerle Anayasa’nın 130 ve 131. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.

SONUÇ

         Sonuç

Sonuç

İptal kararı 17/7/2019 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanmış olup genel kural gereği bu tarihte yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla artık bu tarihten sonra aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden ve kamu görevinden çıkarma disiplin cezaları açısından Yükseköğretim Kurulu Başkanı disiplin amiri sıfatıyla doğrudan soruşturma açamayacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap