İzmir BİM, 5. İDD, E. 2020/546 K. 2020/1260 T. 24.11.2020

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA

BULUNAN(DAVALI) :YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI

VEKİLİ:AV. K1

KARŞI TARAF (DAVACI) :K2

VEKİLİ:AV. K3

İSTEMİN ÖZETİ :Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev davacı tarafından, Dekan olarak görev yaptığı döneme ilişkin 2547 sayılı Kanunun 53/b-4, 53/D maddesi ve 657 sayılı Kanunun 125/D-(ı) maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılması, ancak 1. derecenin 4. kademesinde bulunması nedeniyle cezanın brüt aylığının 1/2 oranında şeklinde uygulanmasına ilişkin 24/01/2019 tarih ve 2019/3 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacının, kendisine gelen ihbar üzerine ilgili kişi hakkında hemen soruşturma başlattığı, muhakkikçe soruşturma kapsamında yapılan yazışmaların çokluğu ve farklı kimselerin ifadesine başvurulması nedeniyle birden fazla kez ek süre talebinde bulunulması üzerine davacı tarafından ek süre verildiği, Raporun tamamlanarak kendisine sunulması üzerine de ilgili kişiye kınama cezası verdiği görülmekle, davacının disiplin soruşturmasını sürüncemede bıraktığı iddiasının maddi gerçekle örtüşmediği, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53/B maddesi ve 657 sayılı Kanunun 37. maddesinde, “görevden uzaklaştırma” kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen kamu görevlileri hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olarak düzenlendiği, “kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde görev başında kalınmasında sakınca görülmesi” şartına bağlandığı ve görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanıp uygulanmaması noktasında yetkili makamlara takdir yetkisi tanındığı, “görevden uzaklaştırma”nın zorunlu olduğu herhangi bir duruma ise yer verilmediği, bu düzenlemelere göre , hakkında disiplin soruşturması başlatılan bir kişinin salt görevinden uzaklaştırılmamış olmasının -tek başına- disiplin amiri yönünden görevi ihmal vb. bir sonuç doğurmayacağı ve disiplin hukukuna konu olmayacağı, bu durumda, davacıya isnat edilen görevin yerine getirilmesinde kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak fiili oluşmadığından bahisle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar veren İzmir 6. İdare Mahkemesi’nin 12/02/2020 gün ve E:2019/311, K:2020/122sayılı kararının; kadavra üzerindeki tasarrufların ancak kurumsal sorumlukla yürütülebileceği, soruşturmaya konu olan X1 Dalı Başkanı Prof.Dr. K4.’nin 2016 Ekim dönemi ile 2017 Nisan döneminde olmak üzere Tıp Fakültesi bünyesinde bulunan dört kadavrayı izinsiz bir şekilde X2 Üniversitesi Tıp Fakültesine göndermiş olduğu iddiaları hakkında Tıp Fakültesi Dekanlığı’nnca adıgeçen hakkında 09/05/2017 tarihinde disiplin soruşturması açtığı, hassas ve önemli bir konu hakkındaki soruşturmanın sürüncemede bırakılarak daha sonra Yükseköğretim Denetleme Kurulunun inceleme ve araştırma safhasında sonuçlandırıldığı ve ilgiliye kınama cezası verilerek konunun kapatıldığı, disiplin amiri olarak Dekanın konunun vehameti dikkate alındığında soruşturma kapsamında adıgeçen kişiyi görevden uzaklaştırması ve soruşturma sürecini tamamlaması gerekirken bunu yapmadığı, dolayısıyla isnat edilen fiilin sübuta erdiği gerekçesiyle getirilen Üniversite teklifinin kabul edildiği ileri sürülerek istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :Davacının kendisine gelen ihbarla doğrudan soruşturma açtığı, soruşturmacı tayininden sonra sorumluluğun soruşturmacıya ait olduğu, soruşturmacının gerekçeli ek süre taleplerinin yerine getirildiği, sürecin sürüncemede bırakılmadığı, tanık beyanları ile davacının suçsuz olduğunun ortaya çıktığı, ceza soruşturması sürecinin de davacıyı doğruladığı, kadavraların sorumluluğunun anabilim dalında olduğu, kadavraların Prof.Dr.K4. tarafından istendiği ve teslim alındığı, davacının söz konusu olayda görevini tam ve doğru yaptığı, istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi’nceişin gereği görüşüldü:

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların istinaf yolu ile incelenip kaldırılmaları, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 2. fıkrasının göndermede bulunduğu aynı Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

İzmir 6. İdare Mahkemesi’nin 12/02/2020 gün ve E:2019/311, K:2020/122sayılı kararının dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun reddine, aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait 165,10-TL yargılama giderinin davalı idareüzerinde bırakılmasına, yatırılan posta ücretinin kullanılmayan kısmının Mahkemesince yatırana iadesine, 24/11/2020 gününde oybirliğiyle kesinolarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap